Hayattan Sevgiler...
 

Herkesi sevgi ve saygıyla selamlar tüm kader arkadaşlarıma geçmiş olsun.
Ben Hatay, İskenderun ilçesinde yaşamaktayım. Benim için her şey çok güzel başlamıştı,
bebeklik dönemi çocukluk vs.. normal bir insan
gibi sağlıklıydım kırsal bir alanda yaşam sürüverdim.
Normal okulda öğrenimime başladım ve devam ettim
her aşamada başarılı bir öğrenciydim, ergenlik çağıma
ilerlerken hiç hissedilmeyecek ve fark edilemeyecek
bir süreçte yavaş yavaş bir rahatsızlığım belirdi önce
işitme duyumu yavaşça yitirince bu süreç okulda bir
yandan da KBB doktorlarında geçti. O çağlarda lise
2. sınıf öğrencisiydim okulumun bu aşamasına işitme
engelli biri olarak başladım derken bu süreç doktorlarla
geçti muayeneler , ilaç tedavileri tahliller vs. hiçbiri
fayda etmedi.
İşitme sorunu şikayeti ile gittiğim KBB uzmanlarına
bu kez boğaz bademcik şikayetleri ile başvurmaya
başladım, fayda göremediğim gibi ilerleyen zamanlarda
denge bozukluğu daha sonra da görme bulanıklığı yaşadım.
Görmenin de bozulması ile iyi bir göz doktoruna
gittim, bütün bu olanlara karşın ilk olarak bizden bilgisayarlı
tomografi istedi, bu çekildikten sonra anlaşılmıştır
ki; başımda zamanla büyüyüp çoğalan (iyi huylu)
tümörler vardı. Her şey yolunda giderken umutlar hayaller
gelecek için ne varsa her şey bir anda uçuverdi.
Dünyam yıkılmıştı bir anda zaten yarı ölü yarı diri biri
gibi görünüyordum benim için sanki hiçbir şey umurumda
değildi, doktorun tek dediği, tümörler alınırsa
düzelme olur. Bunun üzerine tavsiyeler doğrultusunda
Ankara’da Hacettepe Hastanelerine müracaat ettik.
Beni acil olarak yatırdılar yapılan tetkikler tahliller
her şeyi ortaya koydu. İlk olarak sağlığıma kavuşmam
sağlandı. Tümörler temizlenip kendime gelmem ve biraz
ilerleme kaydetmem lazımdı. İlk ameliyatım 06 Mayıs
2000 tarihinde yapıldı
Bu ameliyatın ve tümörlerin yarattığı tahribatlar ile
daha da kötü bir duruma düştüm, zaten elden bir şey
gelmezdi olacağı da buydu.
İlk yıllarım genellikle hasta yatağında yada oturarak
geçti her şeye direnerek göğüs gerek hayatın karşıma
çıkardığı zorluklarla mücadele ettim. Bir yandan tedavi
alırken diğer yandan kendimi kazanabilmek için spor
yaptım (denge bozukluluğunun % 80 nini yürüyüş,
kendi yerinde destekli koşma gibi hareketlerle düzelttim)
fakat kaybettiğim duyularımı geri kazanım için biraz
geç kalmış sayılırdım. 2005 yılına kadar süren takip
ve tedaviler süresince 7 ameliyat geçirdim. Gelişmeler
yerinde olunca ve herhangi bir sorun çıkmayınca, beni
KBB servisine teslim ettiler.
Buradaki süreçte işlemler diğerleri gibi geçti. Daha
önce de beyin doktorum beyinin içerisine yerleştirilen
işitme cihazlar var, büyük olasılılıkla cihazdan yararlanabilirsin
bilgisi vermişti. Bunu duyunca ben çok heveslenmiştim
KBB servisinde kalırken bir yandan çıkacak
sonucu bekliyordum. Bu cihaza uyumlumuyum değilmiyim
diye.
Çıkan sonuç bizim için çok güzeldi. Bana Cochlear
Implant takıla bilecekti. Dosya işlemlerini Ankara
Numune Hastanesinde yaptıktan sonra bizim için sıra
ameliyat tarihini beklemekti. Benim cochlear implant
hakkında hiçbir bilgim yoktu, sadece derinin altına
kafatasına yerleştirildiğini duymuştum arkadaşlardan.
Ameliyat tarihinin verildiği gün doktorlar Ergin Turan
ve Levent Sannaroğlu bana Cochlear Implant hakkında
bilgi verdiler.
Senin beynine bir protez yerleştirmeyi düşünüyoruz,
Sesleri normal insanlar gibi değil elektronik olarak işiteceksin.
İlk dönemlerde senin için iyi gelmeyebilir ama
eğitimle çok ilerleme kaydedeceksin, bu cihazı kullanan
herkes hayatından çok memnun inşallah sende de aynı
sonuca ulaşırız gibi açıklamalar yaptılar.
Ameliyatım 29 Eylül 2005’ te yapıldı uzun zorlu ve
başarılı geçen bu operasyondan sonra sıra cihazın dış
parçasının takılma anını beklemekti, hastanede yapılan
ek tedavilerden sonra (ışın) taburcu oldum ve evde ilaç
tedavisi ile 5 ay bekledim. 21 Şubat 2006 da dış cihaz
ayarlanıp teslim edildi. Bana takılan cihaz Nucleus markasının
Sprint modeli idi.
Bu cihazımla ilklerde ses ve anlama olarak pek memnun
değildim, hatta beklentilerimin çok çok altında diyebilirim.
Bunu bir hayal kırıklığı olarak gördüm laf
aramızda hatta gözlerim bile dolmuştu hep böylemi
kalacağım düşüncesi ile, aklıma doktorların dedikleri
eğitim gelmişti zaten ayar sırasında Dr. Esra Yücel de
orada bulunuyordu zamanla nasıl olacağını eğitimlerin
ne şekilde verileceğini ve ilk ödevlerimi de o an vermişti
artık sırada sadece eğitim vardı. Her ne kadar düzelir
deseler de ben bazen cihazı takmakta güceniyordum,
çeşitli mazeretler arayarak ama bir ay içerisinde mucizevi
bir gelişme oldu duyduğum sinyalimsi sesler artık
yerini elektronik seslere bırakmış her konuşulanı anlamıyordum
fakat sesleri birbirinden ayırt edip tanımaya
başlamıştım.
İşte o andan itibaren cihazın değeri benim için kat
be kat artmıştı artık takmadan duramıyordum. İlk zamanlarda
de sadece ses duyma ve ayırt etme ile başladı
her şey zamanla değişiverdi beyin alışınca daha rahat
olmaya başladım ruhen ve bedenen çok faydasını gördüm

İşitmesiz geçen yılların etkisiyle de bozulan konuşma
yetisini implantın takılması ile birlikte yeniden kazandım.
İmplant öncesinde çevremdekilerin benimle
anlaşabilmesi için kişilerin avucuma parmak hareketleri
ile yazı yazmasını ister terdim, oysa cihazın verilip eğitiminde
etkisiyle gelişen işitmemin sayesinde bu yönteme
ihtiyaç duymaz hele geldim. Hatta eğitimimi veren Esra
hoca ile de ilk randevularımda bu şekilde anlaşırdık, zamanla
gerek hocam ile gerekse çevrem ile işitsel olarak
anlaşmaya başladım.
Eğitim sürecide gitgide benim annemin ve çok
değerli saygıdeğer Dr. Esra Yücel’in desteği ve ilgisiyle
çok gelişti kendilerine şükranlarımı sunarım. İşitme
değerlendirme ve eğitimi için ilklerde sıklıkla giderdim
zamanla uzadı bu süre tabi işitmem iyi olunca ve de
doktorum yoğun olunca, işitme derslerimi evde annem
ile çalıştım. Vikipediden kendim hazırladığım derslere
çalışırdık, annem okurken anladıklarımı tekrar ederdim.
Bu yöntemi iki şekilde uygulamamız istenirdi 1.si yüze
bakarak yani dudak ve işitme aynı anda anlama 2. si
ise yüze bakmadan yani sadece işitme yoluyla anlama,
ilk önce kelime çalışmaları boşluk doldurma cümle tamamlama
gibi egzersizlerle yola başladık, daha sonra
konusu belli cümleler ile ilerledikçe de uzun metinle
halinde çalıştık. Fırsat buldukça hastalanmadan önce
sözlerini ezbere bildiğim şarkıları dinlerdim , önceleri
biraz karmaşık sesler olurdu şimdilerde ise çok güzel
müzik sesleri duyuyorum.
İlerleyen işitme gelişmeleri cihazımın konuşma işlemcisinin
yenilenesin gündeme getirdi ve 20 Temmuz
2010 da Nucleus makasının Freedoom işlemcisi verildi.
Şimdi bu işlemciyi kullanıyorum. Ancak , ilk aşamalarda
bu yeni işlemciden de memnun kalmadım fakat kullanan
arkadaşlarında bilgi ve desteğiyle zamana bıraktık
her şeyi, evet gerçekten zaman her şeyi bir anda değiştiriverdi
şimdi hep daha iyiye emin adımlarla ilerliyorum.
Kendime ilerisi için bir hedef belirlemiş değilim
ama hayatı yaşayıp gidiyoruz işte, bitki yetiştirmeyi çok
seviyorum özellikle de güller benim için vazgeçilmez,
bitkiler artık hayatımın bir parçası haline gelmiş zaten
bitkilerinde desteğiyle ruhumu yeniden canlandırdım.
Adete bir terapi etkisi yarattı bende, spor yapmayı da
seviyorum ihmal etmeden büyük bir zevkle özellikle
vücut geliştirme ve yürüyüş, bilgisayarda genellikle
programlar üzerinde çalışmayı seviyorum en çok hoşlandığım
Adobe Photoshop programı bunda resimler
üzerinde istediğim gibi değişiklikler yapıyorum bu çalışmalarıma
sanatsal açıdan bakıyorum. Bu program düşünme
ve hayal gücünü geliştirme açısından çok yararlı
beceri de isteyen bir program,
Müzikle de uğraşıyorum gitar çalma eğilimindeyim
gitar ile bir yıllık bir süreç geçirdim şimdi çok daha
ilerledim nota eğitimi almak için kurs da aldım kurslara
devam edeceğim , müzik ve gitar hayatımın vazgeçilmez
bir parçası, şimdi aldığım nota eğitimi sayesinde notası
verilmiş olan şarkılarıda çalabiliyorum. En büyük hayalim
Latin müziği çalmak yani gitarı Flamenko olarak
kullanmak. Çalmaya çalıştığım parçaları öncelikle iyi
bir dinlemeden sonra adaptasyon ve konsantre ile çalmaya
çalışıyorum. Müzik için ne desem azdır. Nitekim
müzik ruhun gıdasıdır, ben de bu deyime uyarak geride
boşa geçen zamanın yarattığı sıkıntıları müzik ile unutmaya
çalışıyorum.
Artık geçmişe bir sünger çektim başım dik hep ileriye
bakıyorum basamakları birer, birer ve özenle çıkmayı
çalışıyorum. İmkansızlık başarı için vardır. Bu asla ezbere
yapılacak bir çalışma değildir, çünkü koklear implant
işlemcisini takmadığım zaman gitar çalamıyorum, çünkü
ses işitilmediğinde asla konsantre olamıyorum. Şiir
yazmayı resim çizmeyi çok seviyorum. 100’ e yakın şiirim
ve 45-50 adet şarkı sözüm var, ilerleyen zamanlarda
daha önce yazdığım şarkı sözlerimi gitarımla kendim
bestelemeyi istiyorum. İnşallah daha iyi ilerlemelere
imza atarım.
Hacettepe Hastanesinde beni sağlığıma kavuşturan
bütün doktorlarıma ilgilerini, desteklerini ve sevgilerini
esirgemeyen tüm personel ve arkadaşlarıma sonsuz teşekkürlerimi
sunuyorum.
Saygılarımla

SERTAN ATAR