& İŞİTME ENGELLİ OLMAK &
İnsan hayatının ne zaman ne olacağı ve yarının garantisi olmadığını hepimiz biliyoruz ama bunun bilincinde çoğu zaman değiliz belkide.Kimileri belki doğuştan belki sonradan kimilerinin ise oğlu veya kızı...işitme engelliyiz...zorunuza gitmesin işitme engelliyiz kelimesi...belkide bu engel diye gördüğümüz engel, bizim hayatımıza daha farklı anlam katıyordu...Ben sonradan kaybettim işitmemi.Hani derler ya yaşayan bilir. Gerçekten'de yaşayan biliyor...Ne varki işitmeyi kaybetmenin ne demek olduğunu yaşayınca anlamıştım.
İşitme engelli oldukdan sonra bişey daha fark ettim..Aslında ben görüp de kör olanlardanmışım...Sadece benmi işitme engelliyim diye bakıyordum ? İşitme engelli olanlar,görme engelli olanlar bi tür başka engelli olanlar gözüme çarpmaya başlamıştı artık..Aslında ben görüpde görmeyenlerdenmişim..
Başıma ilk ilginç gelen olay ise işitme kaybımın olduğu ilk dönemler yolda görmeyen birine yol tarif etmek istemiştim..Ben zor duyuyordum o ise görmüyordu.zar zor anlayıp istediği yere kadar götürmüştüm.gerçek anlamda Şükretmeyi orada öğrenmiştim.İlk işitme kaybım bana ilk den bunları öğretmişti..
Hayat bir yandan devam ederken sabretmeyi de öğrenmeye başlamıştım.eskiden şikayet ettiklerimi artık etmiyordum...zaman geçtikce artık bazı şeylerde basit hale gelmişti..işitme engelli olunca diğer sabredemediğim şeyler onun yanında daha basit kalıyordu.
Hayat yine ilerlerken sorumlulukda vermeye başlıyordu insana.küçük şeyler yine basit geliyordu bana..
Yine önceden edinemediğim samimi dostlukları işitme engelli arkadaşlarla tanışınca edinmeye başlamıştım.çünkü birbirimizi çok iyi anlıyorduk...işitme engelli Küçük kullanıcılarımızın annesi babası...Oğlu veya kızlarının söyleyeceği her kelime hiç bir diğer anne babaya göre bu kadar mutlu etmiyordur..hayat bu acıdanda anlam katmaya başlamıştı...
İşitme engelli olmak İnsanın hayatına daha neler neler katıyor ben ancak bazılarını sayabildim...
O yüzden üzülmeyin kendinizle GURUR DUYUN..sevgi ve sağlıcakla kalın...
Size bayram hediyesi olarak ancak bu yazıyı verebileceğimi düşündüm.Kendinizle GURUR DUYMAYI...anımsatmak için...
& DÜNDEN BUGÜNLERE VE YARINLARA &
BUGÜN 2 EKİM 2011 YANİ DIŞ İŞLEMCİ TAKILALI TAM 178.GÜN
Her gece tüm işlerimi hallettikden sonra cihazı nem kutusuna koyar ve başımı yastığa koyduktan sonra sessiz sessiz düşüncelere dalarım..genellikle her gece bunu yaparım.
5 yıl önce ne idi ? 2 yıl önce ne idi ? ameliyatın son günü ne idi ? şimdi neyim...yarın ne olacak...şöyle kafamda hep bişeyler geçiririm..
insan bir eşyasını yada değerli bişeyi kaybettiğinde üzülür ama sağlığını kaybettiğinde hiç bir şeyin onun üstünde bişey olmadığını farkeder..ne var ki sağlıklı olduğumuz dönemde bunun farkına hiç bir zaman varamayız..5 yıl önce işitme sıkıntısı hiç yaşamayan biriydim.O zamanlar şimdiki gibi sol kulağımın değerini anlıyormuydum HAYIR..çünkü insan yaşayınca daha iyi anlıyor..
2 yıl içinde sürekli değişen işitme kayıpları ve sonrasında ismen duyduğum ''koklear implant''... sahi neydi bu koklear implant dedim..yıl 2011 onuda yaşamak varmış hayatda..
neler değiştirmişti bu koklear implant..hangi sorumlulukları bana vermiş..neleri götürmüştü yada nelere umut bağlatmış..nereye kadar yararlı oluyordu hayatımda..
dudak okumayı ve işaret dilini bilmeyen birisiyim..hatta dudak okuma bir yetenek işi derdim eğitim ilede olacak iş değil diye düşünürdüm.
Sağ kulağımdan sonra birde sol kulağımı kaybetmiştim ki buda hayatımın en mücadele verdiğim üniversite yıllarına denk gelmişti.Ben işitmeyi yavaş kaybetmeye yakın zamana kadar hiç babamla mesajlaşmamıştım.işitmeyi kaybedince telefon özgürlüğüm elimden gitmişti..eğitim hayatım sarsılmaya başlarken..birde şehir dışında okumanın verdiği zorluklar ve yalnız başına düşüncelere dalmalar ve ailenin de öbür şehirde kendilerince üzülmesi beni psikolojik bunalıma sokmuştu...hepimizin umudu ''koklear implant'' olmuş ameliyat sürecini bekliyordum..
İnsanlarla ikili iletişimide kaybettikden sonra artık iyice bunalıma girmiştim..derslere sadece giriyor ve çıkıyor.eve geldiğimde yatağı uzanıp yatıyordum.sıradan hep aynı günleri yaşıyordum..
AMELİYAT GÜNÜ VE 1 GÜN ÖNCESİ
Hastanelerde yattığım ve kortizon aldığım için hastane ortamı beni hiç korkutmuyordu..ameliyat da aksine hiç çekinmiyordum.sanki cesaret ilacı almışcasına girmiştim ameliyata...
Ameliyat olmuştum..sırası ile yoluma ilerlerken 20 gün dış işlemci bekleme dönemi vardı..19 mart 2011 den 8 nisan 2011 i beklemek hayatımın en sabırsızlandığım ve sıkıldığım dönem olsa gerek..
8 NİSAN 2011...
Allah razı olsun ki..ramazan yıldırım ve mehtap barlı kardeşlerim bu dönemdeki desteklerini hiç unutmayacağım...bana verdikleri ilk öğüt ise..korkma ilk sesler çok kötü sakın ağlama demişlerdi..
gerçekten öyle olmuştu..ama hep böyle olmayacak demeleri benim içimi rahatlatıyordu..
Zaman geçmişti..insanlarla ikili iletişim sessiz ortamlarda anlama oranı yavaşdan artımış..
zaman geçmiş dışarıda kelime anlama sayılarım artmış..
zaman geçmiş telefonda hopollör ile anlama oranım artımı..
zaman geçmiş telefonu kulağıma tutarak anlamaya başlamıştım...
bu 5 aylık süreçte herşey gerçekten olumlu yansımaya başlamıştı.ailemle telefonda konuşmak iletişim kurmak..yanındaki kişiyle anlaşmak gerçekten güzeldi..
5 aylık süreçde en çok karşılaştığım soru ise..sen bilirsin.hiç cihaz kullanmadığın dönem ile implant ile aynımı...ŞUNU İYİ KAVRAMALIYIZ Kİ MEVLANIN VERDİĞİ KULAK İLE KULUN YAPTIĞI BİR CİHAZ HİÇ BİR ZAMAN AYNI OLMAZ..
ama koklear cihazı çok iş başarıyor bunu çok iyi gördüm..bana diyorlarki sen çok pozitif birisin..olumlu düşünüyorsun..olumsuz yanları hiç mi yok diyorlar..evet tabiki zorlandığım ve tecrübeli olduğum noktalar var..
* Örneğin ; çok ama çok hızlı konuşan insanı anlayamıyorum. evet bu bir dezavantaj ama herkes öyle mi ? değil..
* bir boş eve gittiğiniz de sesler yankı yapar ya..işte öyle ortamlarda zor anlıyorum..ses de bir tuhaflaşma oluyor..ama her ortam öyle mi ? değil...o kişiyle başka yerdede konuşabiliriz..
*Her telefonda sesler farklı geliyor..anlama oranı değişiyor..? Telefon markasını bir şekilde değiştirebiliriz ..
*çok gürültülü bir ortam 5-6 kişi muhabbet ediyor...takip edemiyorum konuşmaları..( Çok duymakda önemli değil...ve iyi bir arkadaş ortamı varki ben rica ediyorum.kantinde değilde bahçede çay içelim konuşalım diyorum..kırmıyorlar bahcede içiyoruz çayı genellikle..böyle çözümleride oluyor )
*Bazen yorgun olduğumda anlama oranım gerçekten düşüyor..kendimi kötü hissettiğimde..( normal bir insandada bu olmuyormu? diye düşünüyorum...
* Ders de hocaları bazen güzel anlıyorum...bazı hocaları hiç iyi anlamıyorum sesin den dolayı..( çözümü öne geçmek yada yandaki arakdaşından not almak..)
Hayatda herşeyin bir yolu gerçekten vardır...Yeterki biz isteyelim..bu salih yalan söylemiyor,yeterki biz isteyelim..
Son bir not : Gecen gün kullanıcı sultan abla bana ameliyat oldukdan sonra birşey söylemişti..hiç unutmuyorum..itü yaparken yada iş yaparken oğlum bana bişey söylediğinde bakmadan onun ihtiyaçlarını karşılamak istiyorum...Merak etme ablacım..gün gelecek oda olacak....
& COCHLEAR İMPLANT EĞİTİM HAYATI TECRÜBELERİ &
Hepimizin bildiği gibi insanın geleceğini etkileyen ve geleceğini kurması için herkes belli bir eğitim hayatından geçer..Bu yazımda Normal işitme cihazı,işitme cihazının verim almadığı bir dönemki eğitim hayatımı ve cochlear implant hayatı ile olan eğitim hayatı sürecimden bahsedip tecrübelerime değineceğim.
İşitme kaybımın ilk yıllarını lise hayatımda yaşamıştım.Ne var ki o dönemde tam ergenlik çağına girme dönemimdi.Bir anlamda olgun düşünmediğim yada bilinçli düşünemediğim bir dönemdi.
Hayatın tüm sıkıntılarının yanı sıra hem lise hem ergenlik hemde öss ye hazırlanma sürecinin başlangıncında birde hiç hesapda olmayan işitme kaybı beni hayli moralimi bozmuştu belkide...
doktora gitme sürecinden sonra işitme cihazı kullanmam gerektiğini söylediler..
İlk işitme cihazına alışmak bir hayli zor olduğu gibi insan böylesi önemli dönemde arkadaş ortamındanda çekiniyor ve mantıklı düşünemiyordu..
İşitmenin verdiği azlık derslerimi olumsuz etkilerken birde insanlar beni işitme cihazlı görünce nasıl tepki verecek yada onlar bana bişey söylediğinde ben anlamazsam ne olacak gibi düşünceler işte bunlar benim başarımı etkileyen ana faktörlerdi.
İnsan yaşı küçük olunca olgun düşünemiyordu..işitme cihazının yararlı olduğu dönem böylesi bir düşünce içindeydim.zaten dersleri umursamıyordum çünkü sağlığım gitmek üzereydi..
Daha sonra işitme cihazınında hiç verim sağlamadığı dönem ise üniversitemin 2 yılına denk gelmişti.
aslında sürekli bir işitme gidip geliyordu ama üniversite 2.sınıfında artık işitmem inip çıkmıyordu.2.sınıf 1.dönem duymayarak okula gittim.
Evet gerçekten bu nasıl olmuştu ?
başka bir şehirde ailen yanında değil.ve ben işitmenin en kötü döneminde nasıl böyle olduda okula böylesi devam edebildim.
Lise dönemine göre bir avantajım vardı.Kafa yapımı değiştirdim.artık benim işitme cihazım var arkadaşlar ne der nasıl tepki verir sorusunu kafamdan kaldırmıştım.ve bunun yanında durumumu izah ederek ve onlarında büyük desteğini alarak bu dönemden sıyrılmıştım.
İnsan yaşı büyüdükce olgunda düşünmeye başlıyor.Daha küçük yaştaki kullanıcılar arkadaş çevresini de katarak buda otamatikmen dersleri etkliyordu.
Daha sonra ameliyat oldum ve yeni bir hayat başlıyordu benim için..
Peki cochlear implant eğitim hayatımda ne gibi sorumluluklar getirmişti artık ?
Artık kafama sokmuştum hayatı kendi kulağımdaki cihaz ile seveceğim
artık arkadaş çevresini bu durumdan dolayı düşünmeyeceğim
öncelikle bu gibi düşünceleri kafamdan atmıştım.
Daha sonra derslerde ön sıralar yada öne yakın sıralarda oturuyorum bu birinci kural
Sınıfda ister istemez diğer öğrencilere göre bir kaç kelime hocanın ağzından çıkan cümleler duymayabiliyoruz.ister istemez kaçan cümleler oluyordu.
Bu eksikliği gidermek için hocanın derste anlatacağı yeri derse girmeden önce bir göz atıyorum.
çünkü bu göz atmak beni avantajlı hale getiriyor..örneğin metraj,kurp gibi gördüğüm kavramları sınıfda bazen duymayabiliyorum.ama önceden bakınca bilinç altımda olduğu için o kelimeyi anlayabiliyorum
Daha sonra iyi not alan yada başarılı olan öğrencilerle yanyana oturuyorum.eğer o kişi yakın bir arkadaşınızsa ona ders hoca burada ne demek istedi diye bile sorduğum zamanlar oluyor..
Hocalarımla bire bir konuşuyorum..durumu izah ediyorum ve hocam böylesi bir cihaz kullanıyorum.hocamda bilgili olması bana bir avantaj katıyor. hangi yönden mi ?
benim sınıfda şöyle bir yapım var..hocanın sorduğu soruyu direk rastgele birisini kaldırıyorsa o derse biraz ön yargılı girerim.
çÜNKÜ hoca beni kaldırıpda ya dediği soruyu anlamazsam ve bildiğim bir sorunun cevabını duymadım diye veremezsem diye böylesi derslere gergin girerim..
Hocalarımada bunu ilettim.hocam ben söz istemediğim sürece beni kaldırmayın dedim.ve kafa olarak rahatcada sınıfa giriyorum
eğer kafanız psikolojik olarak rahatsa derslerdede o kadar iyi oluyorsunuz...
Ve her zaman açık sözlü olmakda güzel bişeydir.sorununuzu derdinizi doğru zamanda anlatmak her zaman avantaj sağlıyabilir.Örneğin bir arkadaş ortamındasınız. samimi olduğunuz kişilere durumunuzu tüm samimiyetinizle anlatın.ve onlarda size bişeyi anlamadığınızda nazikce ikinci kez söyler.
Ve hatta öyle bişey ki ben arkadaşlarımı cihazım sol tarafda olduğu için hep sağ tarafıma atarım ve çoğu arkadaşlarım bunun nedenini bilir ve otobüsde en sağ koltuğu bana bırakırlar !!!
Başarının sırrı psikolojik olarakda iyi olmakdan ve mutlu olmakdan geçer..kafanızda hiç bir soru işareti sağlık adına taşımamak gerekir.Ama herşey insanın kendisinde bitiyor..
Aklıma bir konu daha geldi..Küçük kullanıcılarımız henüz ilk okula başlayanlar için özel ilgi çok önemli olduğunu düşünüyorum.belli bir yaşa kadar siz yardımcı olacaksınız ondan sonra kendisi hayatın zorluklarını öğrene öğrene eminim ki kendide düşünmeye başlayarak kendini geliştirecektir.bu yazımıda burada noktalıyorum.herşey ama herşey gönlünüzce olması dileğiyle... 04.12.2011
|
