COCHLEAR İMPLANT BULUŞMA SAYFASI - KONFERANSLAR
   
  GÜNCEL HABERLER
  HAYAT HİKAYEM...(SALİH YİĞİT)
  YENİ AMELİYAT OLACAKLAR.(Burayı Okusun)
  SALİH YİĞİT İMPLANT GÜNLÜĞÜ(192.GÜNE KADAR)
  BAŞBAŞKA TECRÜBELER(2.YILA DOĞRU)
  BANA SORULAR SORULAR VE CEVAPLARI
  İŞİTME TESTLERİ SALİH YİĞİT
  SULTAN UĞUR ( NUKLEUS 5 )
  SERTAN ATAR (Nukleus fredoom)
  ANKET VE RÖPORTAJLAR
  KULLANICILARIN AMELİYAT OLACAKLARA MESAJLARI
  Cochlear ANNELERİ...
  ARŞİV
  => REHABİLİTASYON NOKTALARI
  => SESSİZSİNİZ GRUBU BULUŞMALARI
  => ''Mücadele ettiğimiz Engeller''
  => KONFERANSLAR
  => COCHLEAR İMPLANT KULLANICI TAVSİYESİ (SALİH YİĞİT)
  => ÇEŞİTLİ ÖZEL YAZILARIM
  => Yararlı linkler.
  => İŞİTME ENGELLİLER VE SORUNLARIMIZ
  Ziyaretçi defteri
  FM SİSTEMİ VE EĞİTİM SİSTEMİ SIKINTILARI
  İletişim
  Koklear implant 2.yılın anısına
  Öyle Bir Geçerki Zaman (6.Yılın Anısına)
  COCHLEAR İMPLANTIN 7.YIL ANISINA

19 ARALIK 2012 KOÇ ÜNİVERSİTESİ KONFERANSI       

             

Ece SAYGI'nın  dilinden ;


Merhabalar,

Hatırladığım kadarıyla; Adem Bey'in sunumunu özetleyeceğim. O kadar dikkat çekici ve önemli noktalara değinen bir sunumdu ki; fotoğraf çekmeyi tamamen unutmuşuz:( sadece sunumdan sonra biz bi yerde takıldık orada foto çekildik ama bazılarımız yok sadece Salih Nima Batu ben ve sunuma gelen bir arkadaşım varız. İsterseniz onu yollayabilirim.

Aslında biz pek bir şey yapamadık sadece orada Adem Bey'i dinledik. Çok da aydınlatıcı bir sunum yaptı. Her engelli grubu hakkında bilgiler verdi, sorunlarından bahsetti ama genellikle ortopedik ve görme engellilere değindi. Sunumun başlarında tüm engelli gruplarından kısaca bilgiler verdi. Şizofrenin de aslında bir engelli grubu olduğunu ve Türkiye'de ciddi oranda şizofren hastalarının olduğunu iddia etti.

Ailelerin çocuklarının engelli olmasını kabullenme süreçlerini anlattı; ve engelli çocuklardan çok ailelerle uğraştıklarını anlattı. Örneğin; ailelerin en çok sorduğu şey şuymuş: bizim çocuğumuz ne zaman düzelicek? ne zaman normal olacak?. Bu beklentiler içinde olmamaları lazım. Çocukarı için ellerinden gelenini yapmalı, anne baba beraber çocuğu için mücadele etmeli, sevgi ve paylaşımla çocuğun daha iyi durumda olması sağlanabilir. Ancak, maalesef birçok ailede türlü problemler var mesela babalar genelde büyük problem oluyorlar; çocuklarının engelli olmasını kabullenemiyorlar evi terkediyorlar, çocuğun annesi çocukla çok ilgilendiğinde bütün zamanını ona harcadığında anneyi boşuyorlar, veya intihar ediyorlar. Annelerde de intihar eden çok kişi varmış maalesef.

Sunumun çoğu kısmında da görme ve ortopedik engelliler için olması gereken ve inşa edilmesi gereken mimari yapılardan bahsetti. Türkiye'de de engellilere uygun mimari yapılarılarının çok yanlış olduğunu örnek resimleri göstererek anlattı. Mesela görme engelliler için olan sarı şeritli yolların üstünde masalar sandalyeler tezgahlar veya elektrik direkleri olması gibi trajik ve komik örneklerini gösterdi. Kaldırımlarda arabaların parketmesi de çok büyük bir sorun. Ortopedik engelliler de herkesin içinden çıkamadığı restoran cafeler pastanelere gidemiyorlar çünkü ya masa dar küçük ya da kapılar dar vs. Bu tür sorunlardan çokça bahsedildi. İşitme engellilerle ilgili olarak ise; işaret dili bilen ve bilmeyen; cochlear implantlı olan, işitme cihazı takan ve takmayanların olduğunu söyledi. Bir de duyup konuşamayan, duyamayıp konuşabilen, hem duyamayıp hem de konuşamayan işitme engellilerin var olduğunu belirtti. İşaret dili bilip bilmeme durumunun işitme engelliler camiasında bir problem olduğunu söyledi. Bu esnada bana soru sordu sen işaret dili bilmiyorsun Ece neden bilmiyorsun bunu açıklar mısın? dedi. Ben de ailem ben küçükken konuşmam gerilemesin diye işaret dili öğrenmemi doğru bulmamışlar dedim. O da sonra zaten evet işte arkadşlaar bu işitme engelliler arasında bir sorun falan dedi.Yani anlayacağınız işitme engellilerden çok bahsedilmedi; biz de pek aktif olamadık. Sadece tüm engelli grupları hakkında bilgiler aldık, engelsiz mimari yapılar konusunda bilgilerimiz oldu.

Ortopedik engellilerin sandalyesi için yapılan şişe kapakları kampanyasının bir anlamı olmadığını söyleyerek bizi şaşırttı. Çünkü o şişe kapakları toplanıyor sonra belediye normal standart ucuz bir sandalye alıyor bu sandalyelerin hepsi bütün bedensel engellilere uygun olmayabiliyor. Bir sandalyenin engelliye uyabilmesi için boyu, kilosu, bacak uzunluğu, ayak numarası falan bunların hepsi çok önemli. Mesela bir resim gösterdi, zayıf bir bedensel engelli sandalyenin içinde oturmuş ama içinde kalmış yani işine yaramamış maalesef. O yüzden şişe kapakları kampanyasının özenle yapılması gerektiğini ve her engelli için yapılması gerektiğin isöyledi. Güzel anlatamadım ama yani haydi engelliler için kapak topluyoruz eveet geldi kapaklar haydi hemen 20tane sandalye sipariş edelim. Bu işler böyle olmuyor. Her bir sandalyenin farklı olması lazım, her bedensel engellinin ölçülerine uygun olması lazım vs.

 
Bir de o sandalyelerin çok phalı olduğunu söyledi, aslında Almanya gibi ülkelerde asgari ücretle satılıyormuş ama Türkiye'de sandalyeler üretilmediği için maalesef bizimkilere çok pahalıya patlıyor.

Sunumun sonlarına doğru bir işitme engellilye, bir görme engelliyle veya ortopedik engelliyle bir gün geçirin dedi. Onlara sakın ACIMAYIN, onlarla ilgilenin. Ne gibi sıkıntılar yaşıyorlar, onları not alın ve bizim derneğe söyleyin biz çözüm bulalım. dedi. Bu acıma olayının çok anlamsız olduğunu ve işleri kötüleştirdiğini sunum boyunca hep hatırlatıyor.

Sunumun sonunda da izletilen

video gercekten cok anlamliydi. Adem Beyin de dedigi gibi gercekten bir 'mucize' videosuydu. Kendine zarar veren bir otist gencin birey olarak topluma kazandirilmasina kadar gecen 6 aylik surecini gosteriyor. Ilk baslarda kendine zarar veriyor, saldirgan bir kisilik sergiliyor. Daha sonra egitmeni sayesinde, ailesinin sevgisi ve kendisinin azmi istegi sayesinde 6 ay sonra hem daha saglikli(kendi basina spor yapiyor, bisiklete biniyor, yuzuyor vs.) hem de cok daha mutlu. Ama o 6 aylik surecte gercekten cok zorlaniyor ve sonunda da basariyor. Gercekten bir insanin engelini asabilmesinde SEVGI ve AZIM cok onemli roller oynuyorlar.

Umarım atladığım bir şey olmamıştır. Belki Salih, Batu, Nima ve Berke farklı bir şey hatırlarlar da onlar da ekler

Sevgiler.

Ece




Berke YETİŞKİN Dilinden ;

Rehabilitasyonlar sadece işitme engellilere göre değil, çoğunluğu bedensel ve zihinsel engellilere yönelik. Çok sayıda rehabilitasyon merkezi var ama o rehabilitasyon merkezlerinde çalışacak nitelikli, engele göre rehabilite eğitimi almış uzmanlar yok. Halbuki, psikoloji öğrencileri veya başka branştaki öğrenciler yan branş olarak rehabilitasyonla ilgili bir branş mezunu olsalar, işleri hazır. Öğrenciler bu tür branşlar hakkında bilgisiz veya pek popüler olmadığı için ilgi göstermiyorlar. Mesela videodaki eğitmen, x üniversitesinin beden eğitimi hocalığından mezun. Adem Bey tarafından otizmliler ile ilgili rehabilitasyon eğitimi alıp, videodaki (Kaan'dı sanırım adı) arkadaşı eğitmeye başlamış.






Resimde ise "bir bacağı olan çocuk" mutlu. Mutlu çünkü iki bacağı olan arkadaşları var, mutlu çünkü arkadaşları onu farklı görmüyor, mutlu çünkü normal bir okulda dışlanmadan okuyabiliyor ve yaramazlık yapabiliyor, mutlu çünkü öğretmeni gerektiğinde ona acımadan ona da arkadaşlarıyla aynı cezayı veriyor. Diğer çocuklar mutsuz değil sadece tek ayak üstünde durmaktan yorulmuşlar. Sürekli mutlu yazdım, çünkü adem bey de çocuğun mutluluğunu ve nedenlerini vurgulamıştı söyleşide.

 
Yukarıdaki paragrafta, "bir bacağı olan çocuk" dedim, çünkü adem bey konuşmasının başlarında kendisinden bahsederken "tek gözü gören biriyim" diyip; hayata olumsuz değil, olumlu yönden baktığını söylemişti.

 
Eksikleri gidermeye çalıştım. Arkadaşların anlattıklarını tekrar yazdıysam veya yanlış bilgi verdiysem af ola.
 



Salih YİĞİT dilinden ;

Tabi o videoyu izletirken eğitimin öneminden bahsetti..Eğitim ile bir çok engelliyi kurtarabileceğimizi söyledi..Yine ecenin hatırlamayıp benim hatırladığım rehabilitasyon merkezleri ile ilgili bir sözü de var..Rehabilitasyon merkezleri eğer kişi işitme engelliyse onun duyma ve konuşma yetisini artırmak için yapılıyor dedi fakat türkiyede rehabilitasyon merkezlerinde sadece bir kişiye ayda 8 saat eğitim veriliyor dedi..ve aile de çocuğu içerde iken kendisi de dışarda duruyor..sonuçta ailede merkezde beklememeli nefes almalı..sonuçta ailede psikolojik olarak yoruluyor dedi..rehabilitasyon merkez sayısı nı söyledi ama tam hatırlamıyorum ve onun la ilgili bir çok sorunlarının olduğunu söyledi..
   
Bugün 12 ziyaretçi (40 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol